Pages

24 Eylül 2012 Pazartesi

Lavanta Kokulu Kuzguncuk

      Bundan yaklaşık 3-4 hafta önce ben ve iyi anlaştığım bir kaç insan buluşmaya karar verdik. Ve Anadolu Yakasının Balat'ı diyebileceğim Kuzguncuk'a gittik. Ama Balat mı Kuzguncuk mu derseniz Kuzguncuk'u tercih ederim. Kuzguncuk'ta oturan insanların arasında ciddi anlamda bi komşuluk bağı var. En azından bana öyle geldi. Hatta bi ara ileride Kuzguncuk'ta oturmak gibi bi isteğe de kapıldım.. Kuzguncuk'a gittiğimde böyle bi yazı yazmak aklımda yoktu o yüzden fotoğrafları da ona göre çekmedim. Artık ne kadar olduysa :)


    Bunlar, Bir Kuzguncuk Dükkanı diye bi dükkandaki el emeği göz nuru şeyler.. Dükkanda öyle güzel öyle şirin şeyler vardı ki. Bak bak bitiremedik.

      En son olarak benim en sevdiğim kısım. Ne yedik?:D Benim en sevdiğim şey olan dondurmaaa. Ama bu dondurma çok farklı bi dondurma. :) Lavantalı, kahveli, bodrum mandalinalı! Özellikle lavantalı dondurmayı yerken kendimi babaannemin giysi dolabında gibi hissettim. Tabi şimdiki kadınlar giysilere lavanta kokusu falan sürmüyor. ''Bizde naftalinli dondurma yaparız eheheh'' esprileri eşliğinde yedik dondurmamızı. Sadece lavantalı, kahveli dondurmanın değil çikolatalı dondurmanın da tadı muhteşemdi. Normalde yediğimiz dondurmanın tadıyla alakası yoktu diyebilirim. Dondurmayı yediğimiz yerin adı Divankeyfi. Çok küçük ama sevimli bi yerdi. Divankeyfi'nin sahipleri aldıkları binanın giriş katını cafe olarak işletiyorlar üst katında da kendileri yaşıyorlar. Galiba yemekle ilgisi olan hemen hemen her kızın hayalidir bu. :)
      Artık okulda başladığına göre mekan sınırlamasına girmeden bol bol gezebilirim ve belki de burayla daha sık ilgilenebilirim. :/ Damaklarımız şenlensin diyorum ve hepinize el sallıyorum oturduğum yerden... Görüşürüz!

0 yorum:

Yorum Gönder