Pages

30 Ekim 2012 Salı

Sevgili Günlük- Rumelihisarı....

0 yorum
         Selamun Aleyküm!

       Bir 'Sevgili Günlük'te daha sizinleyiz efendiler. 29 ekim resmi tatil olunca bize de gezmek düştü. Biz dediğim ben ve kuzenim Zuhal. Ona da çok teşekkür ederim bana eşlik ettiği için. Çok güzel zaman geçirdik birlikte. En kısa zamanda bi daha tekrarlarız inşallah!

       Zuhal'la birlikte Rumeli Hisarı'na gittik. Bu yüzden fotoğraflar Rumeli Hisarı ağırlıklı. Buram buram tarih ve deniz kokacaksınız! :) Ayıptır söylemesi ben ilk defa Rumeli Hisarı'na gittim. En tepeye çıktığımızda ikimizinde ağzı açık kaldı. Okula giderken her gün gördüğüm boğaza biraz daha tepeden bakmak çok güzelmiş. Hele ki bi zamanlar burada İstanbul için savaşan askerlerin olduğunu anımsayarak ve ''vayy bee, Fatih yapmış valla, helal olsun'' diye düşünerek manzaranın tadına çıkarmak daha da güzelmiş! :) Hisar 90 günde yapılmış. Bunu okuduğumda şok oldum. Benim babam 90 günde inşaatın kabasını bile bitiremez. :P Ama atamız yapmış hem de boğazın en dar ve akıntılı kısmında yapmış!

      Çok uzatmadan fotoğraflar gelsin....
















   
              Bu evler Hisar'ın hemen arkasındaki evler. Burda oturanlar ne kısmetli. :( Hem Hisar'ı hem de boğazı görüyorlar...

              Rumeli Hisar'ı bu kadardı. Fotoğrafları seçerken biraz zorlandım. Hepsi çok güzeldi. Şimdiki durağımız Galata Kulesi. Galata Kulesi denince benim aklıma gelen 2. şey Komando Merdivenleri. Tabi 1.si Hezarfen Ahmet Çelebi. :P


      Galata Kulesi en güzel nerden izlenir? Galata Konak Cafe! Buraya 4 Bir Yandan Manzara Bombardımanı Cafe'si desek daha iyi. :P Fotoğraflar gelsin.. (Ellerini şaklatan kız smileyi)




            Burdan sonra Sultanahmet'e gittik. Çilekli tart yiyip buraya onu koymak istiyordum ama çilekli tart yoktu ve bir süre daha yapmayacaklarmış. Hüsranlardayım!:( Çok seviyodum.. Onun yerine frambuazlı bavarvayla yetineceksiniz..


         
            İşte böyleyken böyle... Bu arada fotoğraflarla sanki analog makinayla çekilmişcesine oynadım. Daha bi tarih kokun istedim. :P Şaka maka fotoğraflar benim böyle daha çok hoşuma gidiyor.. Son olarak size en son çektiğimiz fotoğrafla veda edeyim!


       Tüm gezmelerimiz ve hayatlarımız şeker tadında geçsin! Görüşmek üzere.....

17 Ekim 2012 Çarşamba

Sevgili Günlük.........

4 yorum
       Başlığı hazır ''Sevgili Günlük'' diye atmışken şunu belirtmek isterim ki 2003 yılından beri -çok düzenli değil- günlük tutan bi insanım. Ama bazen diyorum ki keşke tutmasaymışım. O kadar komik yazmışım ki ''Allah belamı versin'' cümlesi eşliğinde kahkaha atarak okuyorum geçmişimi. Şimdi ben böyle lanetli bi günlüğü nasıl çocuklarıma okuturum. Otoritem yerle bir olur, beni dinlemezler serseri olup çıkarlar başıma.  Bankada bi kasa mı tutsam. :// Neyse... Sevgili günlük diye başlık attım ama amacım size koca gün ne yaptığımı anlatmak değil. Zaten size ne yani? Sevgili günlük diye başlık attığım yazılarda, kayda değer günlerde çektiğim kayda değer fotoğrafları -ufak bilgiler  eşliğinde- sizinle paylaşmak istiyorum. Hadi o zaman vira bismillah...

   
 Güne Gülhane'de başladım. Bugün okula cumhurbaşkanı mı ne geliyormuş, o yüzden dersler iptalmiş. Ben de bunu fırsat bilip Gülhane'de kitap okudum ve Büşra'yı bekledim.. Daha sonra tramvay durağına yürüdüm. Gülhane tramvay durağının tam karşısında bu otel var. Ve insanın baktıkça bakası, turist olup bu otelde kalası geliyor.. Otele bayılıyorum. Adını bilmiyorum ama keşke ''Juliet's Home'' olsaydı. Tam Juliet'lik bence..




Sonra Büşra'yla buluştuk. Beni çok fazla kimsenin bilmediği ve manzarası mükemmel olan bi yere götürdü. O bi yerin adını vermek istemiyoruz efendim. :/ Popüler olmasından korkuyoruzzz. Bu dikiş makinasını da o güzel mekana dekor olarak koymuşlar. Ben eski dikiş makinalarına bayılıyorum. Yenilerinden çok daha zarif.


 Sonra Esra'da bize katıldı. Hep beraber Fatih'teki Merhaba'dan (Ekler-Pasta Sanatı) ekler aldık. Ballı, portakallı, frambuazlı, karamelli ve hindistan cevizli. Böyle orjinal ve farklı fikirler benim çok hoşuma gidiyo. Bi çok yerde de şubesini açmış bu şirin dükkan. Sadece ekler değil, pasta, şekilli kurabiye falan da var. Doğum günleri için güzel jest olur.. :) www.merhaba.com.tr bu da internet sitesi. Online siparişler de verebiliyorsunuz.



              Böyle şirin magnetleri de var. :) Ben normalde magnet sevmem ama bunlar çok hoşuma gittiler ve hemen buzdolabında yerlerini aldılar..


Eklerlerimizi yedikten sonra hep beraber evin yolunu tuttuk. Bugün o kadar yürümüşüm ki ayakkabım ayağıma çok kötü vurmuş. Otobüsten indikten sonra müsait bi yerde ayakkabılarımı çıkarıp çoraplarımla yürüdüm yaa. :D Günün sonu rezil bitti ama genel olarak güzeldi; sohbet-muhabbet-komiklikler-şakalar falan.. O zaman bir sonraki yazıda görüşmek üzere^^ :) Bol keyifler olsun hepinize...

12 Ekim 2012 Cuma

Bir Dondurma Klasiği.. Charly Temmel!

0 yorum
      Merhabaa!
      Bugün Beyoğlu'ndayız efendim. Ve yavaş yavaş soğuyan havaya inat dondurma yiyoruz! :) Dondurma genelde yazın yenir diye düşünülür ama bence dondurma asıl kışın yenir. Ya da yalanır. :P
      Uzatmadann....İstiklal Caddesi'ne girin Galatasaray Lisesini geçin, Paşabahçe'nin hemen yanındaki Charly Temmel'e girin. Ve o güzelim dondurmalarla tanışın. Yoğurtlu, nutella kurabiyeli, karamelli, limonlu, tiramisulu... Çok fazla ve orjinal çeşit var ama aklıma gelmedi şuan.. Porsiyonları da büyük büyük veriyorlar, en çokta o hoşuma gitti. :) Ayrıca bana eşlik eden Zeynep Sünder'e de teşekkür ederim. :P Şimdi hiç uzatmadan fotoğraflara geçelim!



Sadece dondurma değil waffleda var. Waffle'ını pek sevmedim. Hamur daha ince olsa, nutellayı da daha çok koysalar bence daha güzel olurdu. :) Görüntüsüne diyecek yok tabii..



AFİYET OLSUN ŞİMDİDEN. 


6 Ekim 2012 Cumartesi

Meshur Cigköfteci Ali Usta

0 yorum
     Merhabaaa! Arayı çok uzun tutmadım ve işte geldim burdayım! Bugünde #geziyorum etiketi altında bi yazı yazıcam. Bu sefer Sirkeci'ye gidiyoruz. Planlanmış bi gezi değildi bu. Salı günü 9.30'daki derse geç kaldım. Sınıfa girdiğimde boş sandalye kalmamıştı ben de ayakta ders dinlemek istemedim ve sınıftan çıktım.. Lisedeyken tam bir inek olan ben üniversitenin şu özelliğini seviyorum: Derse girmek zorunda değilsin! Özellikle bizim okulda -İstanbul Üniversitesi- dersleri asmak çok kolay. Finaller geldiğinde biraz kasman gerekir ama derse girmeyip gezmenin tadı bi başka. Neyse işte, dersten çıkıp bu sene bizim okulu kazanan İsotnur'u aradım. Buluştuk ve ne yiyelim ne yiyelim diye düşünürken ikimizinde ortak tutkusu olan çiğköftede karar kıldık.
      İşte bu yazının yazılış amacına geldik: çiğköfte! Son yıllarda çiğköfte trend oldu. :P Hatırlıyorum önceleri bu kadar revaçta değildi, şimdi her sokakta bi çiğköfteci görüyoruz. Ama çiğköftenin de hası var tabiki ve biz bugün sizi oraya götürüyoruz: Sirkeci'deki Meşhur Çiğköfteci Ali Usta!

   
 Ali Usta tam da ''anlatamam görmen lazım''lık bi usta. Çok enerjik ve elibol bi insan. Hatta eli o kadar bol ki çiğköftenin yarısına gelmeden doyuyorsunuz. Dükkanı çok acayip bi yere açmış. İlk gördüğünüzde ''Yuh!'' diyebilirsiniz ama adamın muhabbetinin ve enerjisinin bağımlısı oluyorsunuz. Eminönü'ne her gelişinizde oraya gitmek isteyeceğinizden eminim. Bizim her gidişimizde dükkanda sıra oluyor.

   


          Ve usta -fotoğrafta da gördüğünüz gibi- sıradaki müşterilerin ellerine beklerken yemeleri için marulla çiğköfte tutuşturuyor.. Sırada bekleyen insanlara doktor, avukat, mühendis, mimar gibi lakaplar takıp herkesi güldürüyor. Eğer uzun saçlı ve küpeli bi erkekseniz size ''atayiz'' diye seslenmesi kuvvetli bi ihtimal. :D Eğer çiğköfteyi yere düşürürseniz çiğköfteden özür diletiyor. :D Tam böyle bağrına basmalık Anadolu insanı! :P Bi de limon kesişi var, sırf onu görmek için bile gidilir!

   





      Ve fiyatları inanılmaz derecede ucuz. Çiğköfte-ayran 2.50 tl. Durumu olmayanlardan para almıyo ve zaten malzemeleri bol bol koyuyo. Nerden kar ediyo anlamadım.
     ''Yolunuz düşerse muhakkak uğrayın''lık bi yer değil. Muhakkak gidin! Ama çiğköfteyi dürüm olarak değilde paket olarak almak daha mantıklı bence.

      Sirkeci'deki büyük PTT binasının olduğu sokaktan yürüyün ve ilk sağdan dönün. Direk görürsünüz zaten tabelasını. Ya da Sirkeci'deki her hangi bi dükkana girip ''Çiğköfteci Ali Usta'nın yeri nerde'' diyin onlar gösterir. :)    
         Son olarak merak edenler için Youtube'da bi videosu var onu da paylaşıp elveda diyeyim.. Afiyet olsun şimdiden!